Diş sağlığının korunması için beslenme alışkanlıklarına ve tüketilen yiyecek içeceklere dikkat edilmesi gerekmektedir. Son yıllarda özellikle gelişen ve gelişmekte olan ülkelerde, diyet ve beslenme düzenindeki yanlışlara bağlı olarak kronik hastalıklarda belirgin bir artış gözlenmektedir.
Sosyal, politik ve ekonomik nedenler başta olmak üzere birçok faktörden etkilenerek dünya çapında değişme gösteren besin tüketim alışkanlıkları; doymuş yağ ve şeker bakımından zengin olan besinlerin tüketiminde artış gözlemlenmesine karşın taze sebze, meyve ve lifli gıdaların tüketiminde belirgin azalmalar olduğu saptanmıştır.
Ülkemiz, beslenme alışkanlıkları açısından hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin sorunlarını barındırmaktadır.
Diş sağlığını koruyan yiyecek ve içecekler, şu şekilde sıralanabilmektedir:
Ağız ve diş sağlığınız için besinler başlıca 3’e ayrılmaktadır. Bunlar; çürük yapıcı besinler (Karyojenik), çürüğe etkisi olmayan besinler (Karyostatik) ve çürük önleyici besinler (Antikaryojenik) olarak bilinmektedir. Bir besinin karyojenik etkisi olup olmadığı; besinin çeşidi, formu, diğer besin veya içeceklerle beraber tüketilmesine, ağzınızda kalma süresine ve tüketim sıklığına bağlı olarak değişkenlik gösterebilmektedir.
Karyojenik besinler ise, fermente olan karbonhidratlar içermekle beraber ağzınızda mikroorganizmalar aracılığıyla organik asit oluşturarak; tükürüğünüzün pH’ının 5,5’in altına düşmesine ve dişlerinizde çürüklerin oluşmasına uygun ortamı yaratmaktadır.
Diş çürükleri konusunda herhangi bir rolü olmayan ve mikroorganizmalar tarafından metabolize edilemeyen besinler ise karyostatik besinler olarak tanımlanmaktadır. Özellikle protein bakımından zengin olan; et, süt, yumurta balık gibi besinler yağlar, polifenol içeren besinler ve yağlı tohumlar gibi yağ içeriği oldukça fazla olan besinler, karyostatik besinler olarak adlandırılmaktadır.
Antikaryojenik olarak bilinen çürük önleyici besinler ise, asidejenik besinlerin öncesinde tüketilmesi halinde plağın, asidojenik besinlerin tanınmasını önlemektedir. Peynir; kazein, kalsiyum ve fosfor içerdiğinden, antikaryojenik besinler arasında incelenmektedir.
Bunun yanı sıra peynir tüketimi, ağzınızdaki pH dengesini düzenleyerek dişerinizde çürük oluşumunu engellemektedir.
Çürük oluşumunun engellenebilmesi için alınan önlemlerden bir diğeri ise tatlandırıcı içeren besinlerin tüketimidir. Tatlandırıcı içeren besinler özellikle de ksilitollü sakızların kullanılması, tükürük akışını arttırarak tamponlama ve temizlemeyi büyük ölçüde sağlamaktadır.
Ksilitol, ağzınızın içinde plak oluşumunu ve bakteri oluşumunu en az seviyeye indirmekle beraber bu bakterilerin diş yüzeyinize tutunmasını da engellemektedir.
Ağız ve diş sağlığınızı koruyabilmeniz ve dişlerinizin beyaz ve sağlıklı görünebilmesi için, bazı meyveleri özellikle tüketmeniz gerekmektedir. Bu meyvelerden en önemlilerinin; elma, armut, çilek, narenciye türleri ve kivi olduğu bilinmektedir.
Bu meyveler C vitamini içermeleri sebebiyle, hem vücut sağlığınız hem de diş sağlığınız için büyük önem taşımaktadır. Özellikle armut meyvesinin, ağız ve diş kokusunu engelleme özellikleri mevcuttur. Aynı zamanda armutun dişlerde leke ve bakteri oluşumunu engelleme gibi özellikleri de olduğu da bilinmektedir.
Özellikle A vitamini barındıran sebzeleri tüketmeye özen göstermek, diş minenizin korunması üzerinde oldukça etkilidir. A vitamini içeren sebzelerin başında; brokoli, havuç, patates, gibi besinlerin yer aldığı bilinmektedir.
A vitamini içeren sebzeleri bol bol tüketmeye özen göstererek ağız ve diş sağlığınızın korunmasına yardımcı olabilirsiniz.
Yeşil çayın; sindirim sistemini düzenlemek, tansiyonu düşürmek ve kolesterolü dengelemek gibi belli başlı özellikleri mevcuttur. Bunun ana sebebinin, yeşil çayın içerisinde bulunan E vitamini, C vitamini, potasyum, kalsiyum, demir ve fosfat olarak bilinmektedir.
Bahsedilen bu vitamin ve mineraller, ağız ve diş sağlığınızı koruyabilmeniz adına oldukça büyük önem taşımaktadır. Yeşil çayın bilinen bir diğer özelliği ise diş etlerinde meydna gelen istenmeyen kanamaları durdurmasıdır.
Kereviz, lif oranı oldukça zengin olan bir sebze olarak bilinmektedir. Bu sebeple kereviz tüketirken çok fazla çiğnemeye özen göstermelisiniz. Lif oranı bakımından zengin olan gıdalar tüketilirken normalden fazla çiğneme hareketi gerçekleşir ve tükürük salgısını da arttırmaktadır.
Ağız içinde tükürük salgısının yeterli düzeyde olması, dişinizde meydana gelebilecek olası bakteri ve çürük oluşumunu engelleyecektir.
Yalnızca diş sağlığı için değil vücut sağlığınız için de oldukça önemli bir besindir. İçinde bulunan A,C,K ve E vitaminlerinin yanı sıra potasyum, kalsiyum ve demir mineralleri sayesinde istenmeyen ve rahatsız edici ağız kokusunun büyük oranda önünce geçilebilmektedir.
Aynı zamanda diş etlerinde meydana gelebilecek olası rahatsızlıkları önlemek adına da oldukça önemli bir besindir.
Balık, insan vücudunun farklı alanları için oldukça önemli mineraller içermektedir. Bunun yanı sıra, ağız ve diş sağlığınızın korunabilmesi adına da büyük önem taşımaktadır. Sizlerde diş sağlığını koruyan yiyecek ve içecekler’e dikkat edersiniz dişlerinizde iyileşmeyi fark edeceksiniz.
Diş Sağlığını Koruyan Yiyecek ve İçecekler arasında en faydalı olan Kuruyemişler, içerdiği yağlar sebebiyle ağızınızda ve dişlerinizde oluşması muhtemel bakterilerin engellenmesi adına oldukça büyük önem taşımaktadır. Özellikle kuru üzümün ağız ve diş sağlığı üzerinde ve diş eti rahatsızlıklarının oluşumunun engellenebilmesi ve korunabilmesi için önemli rol oynamaktadır.
Tek başına kullanılması halinde etki etmeyeceği unutulmamalıdır. Bu besinleri tüketmenin yanı sıra ağız ve diş sağlığınıza gerekli özeni göstermeniz halinde istediğiniz sonucu alabileceğiniz bilmelisiniz. Bu besinleri tüketirken ölçülü olmaya özen göstermeli ve aşırıya kaçmamalısınız.
Tüm Blog Yazılarımıza Göz Atmak İster misini ? O halde hemen https://www.denthallclinic.com/blog/ sayfamızı ziyaret edin
Bu web sitesi, yalnızca kişileri bilgilendirmek amacıyla hazırlanmış olup, bu web sitesinde sağlık hizmeti verilmemektedir.
Sitedeki bilgiler hiçbir şekilde hastalıkların tanı veya tedavisinde kullanılmamalıdır. Ayrıca bu sitede yer alan bilgi, uygulama vb. konu başlıklarının bu web sitesinde yer alıyor olması, bu konuların veya başlıkların tamamının veya bir kısmının bizim kliniğimizde uygulandığı anlamına gelmemektedir.
Bu sitede yer alan bazı konular hakkında kliniğimizde hizmet verilmemektedir. Bazı konularda ise hizmet verilmektedir. Bu site bilgi paylaşımı amacı ile düzenlenmiştir. Bu sitede yer alan bazı uygulamalarda bu hizmetin en iyi bizim tarafımızdan verildiğini kanıtlamaz.
Site içeriğinin bu şekilde tanı ve tedavi amacıyla kullanımından doğacak tüm sorumluluk ziyaretçiye, kullanıcıya aittir. Bu siteyi ziyaret eden kişiler bu uyarıları okumuş ve kabul etmiş sayılır. Tıp bilgileri, kullanılan tanı ve tedavi gereçleri hızla değişmektedir. Bir bilgi, yöntem veya gereç çok kısa sürede terk edilebilir. Ayrıca tıpta aynı sonucu almaya yönelik olan, farklı teknik ve bilgiler, değişik uygulamalar olabilir.
Tanı ve tedavide doktorun kişisel deneyimi, yetenekleri belirleyici bir faktördür. DENTHALL PREMİUM CLİNİC bünyesinde yer alan hekimlerin fikir ve görüşleri olduğu gibi aynı konu hakkında farklı görüşlerin de olması mümkündür. Sitedeki bilgiler her gün güncelleştirilemediğinden her bilginin ziyaretçi tarafından doktoruna danışılarak kontrol edilmesi gereklidir. Bu siteyi ziyaret eden kişiler bu uyarıları okumuş ve kabul etmiş sayılır. Bilgilerinize saygı ile arz ederiz.